
Tapuda yapacağınız bir satış işleminde, satış bedeli olarak taşınmazın gerçek değerinin altında bir değer göstermeniz halinde Vergi Dairesi hakkınızda cezalı tarhiyat düzenlenerek işlem yapılabilir.
Vergi Daireleri re’sen yaptıkları denetimler veya yapılan ihbarlar neticesinde, satışa konu taşınmazın gerçek değerinin tespiti amacıyla kendi uhdelerinde bir değerleme raporu düzenleyerek, tapuda gösterilen bedelin değerleme raporunda gösterilen bedelden düşük olması gerekçesiyle cezalı tarhiyatı yapmaktadır.
Vergi Daireleri tarafından salt değerleme raporuna dayanılarak yapılan bu ceza işlemi esasen hukuka aykırıdır. Zira satışa konu taşınmazın özellikleri dikkate alınmadan, maliyet unsurları gibi fiyat farklılaşmasına neden olacak unsurlar değerlendirilmeden inceleme yapılması Mahkemelerce kabul edilmemektedir.
Benzer bir olayda, düzenlenen vergi cezası işlemine karşı açtığımız iptal davasında verilen kararı paylaşıyoruz. Karar istinaf aşamasından da aynı gerekçelerle geçerek kesinleşmiştir.
T.C.
ANKARA
3.VERGİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/1156
KARAR NO : 2024/255
DAVACI : ……………….
VEKİLİ : AV. YUNUS EMRE ŞANLI
DAVALI : ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : ………………….
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, 2022/01-12 dönemine ilişkin adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı tapu harcının; hukuka aykırı olduğu, maliki olduğu taşınmazın rayiç bedelin üzerinde satıldığı, tapu harcına esas alınan matrahın düşük beyan edildiğine dair somut bir tespitin bulunmadığı iddiasıyla kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı tarafından Yenimahalle ilçesi ……. mahallesi ….. ada . nolu parselde yer alan gayrimenkulün satımı sırasında 255.000,00-TL satış bedeli üzerinden tapu harcı matrahının beyan edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda ise söz konusu gayrimenkulün değerinin 2022 yılı itibariyle 2.550.000,00-TL olduğunun tespit edildiği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 3. Vergi Mahkemesi Hakimliğince, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
Dava, davacı tarafından, 2022/01-12 dönemine ilişkin adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı tapu harcının kaldırılması istemiyle açılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3.maddesinin (B) bendinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu belirtilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 58. maddesinde; “Tapu ve kadastro harçlarını kanuna ekli tarifede belirtilen kişiler; tarifede belirtilmeyen işlemlerde taraflar aksini kararlaştırmamış ise, aşağıda yazılı kişiler ödemekle mükelleftir. a) Mülkiyet ve mülkiyetten gayrı ayni hakları iktisap edenler, (İktisap eden kişiler birden fazla ise harcları hisseleri oranınca öderler) b) İpotek tesisinde ipoteği tesis edenler, c)Kadastro işlerinde adlarına tescil yapılanlar, d) Miras sebebiyle çıplak mülkiyetin mirasçı adına tescilinde, çıplak mülkiyet sahibi olanlar, e) Rücülarda rücü eden taraf, f) Bunlar dışında kalan işlemlerde lehine işlem yapılmış olanlar.” hükmü, 60. maddesinde; “Tapu ve kadastro harcları, (4) sayılı tarifede yazılı işlemlerden, işlemlerin nevi ve mahiyetine göre, değer esası üzerinden nispi veya maktu olarak alınır.” hükmü, 63. maddesinde de; “…Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır. Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında harç, devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanır. Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz…..” hükmü yer almaktadır.
Vergi idaresi, 213 sayılı Kanun’un 134. maddesinde tanımlanan vergi incelemesinin amacı doğrultusunda, gerçek ya da gerçeğe en yakın vergiye ulaşmakla yükümlüdür ve vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin her türlü araştırma ve inceleme yapılarak somut verilerle ortaya konulması zorunludur. Verginin kanuniliği ilkesinin bir gereği olarak kıyas, varsayım, kişisel düşünceye dayalı olarak vergilendirme yapılması mümkün değildir.
Dava dosyasının incelemesinden; davacının Ankara İli, ………. İlçesi, ……. Mahallesi, ….. Ada ve … parselde yer alan taşınmazını 03/10/2022 tarihinde satması üzerine, tapuda alım satım değerinin düşük gösterilerek tapu harcının eksik tahakkuk etmesine sebebiyet verildiğinden bahisle davalı idarece cezalı tarhiyat yapılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 04/09/2023 tarih ve E-223581 sayılı yazısında; yapılan ihbarda, Ankara İli, ………. İlçesi, ……….. Mahallesi, …… Ada ve . parselde yer alan taşınmazın davacı tarafından satışında tapuda alım satım değerinin düşük gösterildiğinin beyan edildiğinin, bu gayrimenkulün 03/10/2022 tarih ve 72733 yevmiye numaralı satışına ilişkin olarak satıcı olan davacının ve alıcının ifadelerinin alındığının, alıcı şahsın söz konusu gayrimenkulün alım satım bedelinin 255.000,00-TL olduğunu beyan ettiğinin ve bilirkişi incelemesi sonucu bu gayrimenkulün 2022 itibariyle değerinin 2.550.000,00-TL olduğunun tespit edildiğinin ifade edildiği, 09/11/2022 tarihli e-yoklama fişinde; davacının, söz konusu taşınmazı 03/10/2022 tarihinde 255.000,00-TL bedelle …………. sattığını, ödemeyi nakit olarak elden aldığını, ihbara konu olan tutarda satışın gerçekleşmediğini beyan ve ifade ettiğinin belirtildiği, Mahkememizin 01/02/2024 tarihli ara kararına istinaden bir örneği dava dosyasına sunulan ve dava konusu işleme done alınan 28/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda; gayrimenkulün bulunduğu çevrenin gelişmişlik durumu, yüzölçümü, yeri ve konumu, çevresindeki gayrimenkullerin emsal değerleri göz önüne alınarak rayiç bedelinin 3.000.000,00-TL edebileceği, buna göre 03/10/2022 tarihi itibariyle rayiç bedelinin 2.550.000,00-TL edebileceği kanaat ve sonucuna varıldığı görülmüştür.
Bu durumda, davaya konu satışı yapılan dairenin özellikleri ortaya konulmadan, gider/maliyet gibi unsurlara dair herhangi bir inceleme yapılmadan, satışı yapılan taşınmazın katı, cephesi, yüzölçümü gibi unsurların fiyat farklılaşmasına neden olabileceği hususu dikkate alınıp somut delillere dayanılmadan, salt 28/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda rayiç bedelin 2.550.000,00-TL edebileceğinin tespit edildiğinden hareketle, eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı tapu harcında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına, aşağıda dökümü yapılan 385,25-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.500,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta avansının daha önce talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 05/03/2024 tarihinde karar verildi.